Yargıya Taşınan Elektrik Piyasası Düzenlemeleri

27 Eylül 2023

Türkiye’de elektrik piyasası sıkı düzenlemelere tabi bir sektördür. Son yıllarda gerek Türkiye’de elektrik piyasasının değişen dinamikleri gerekse pandemi, askeri çatışmalar, iklim krizi ve yeşil enerji dönüşümü gibi sebeplerle küresel ekonomide yaşanan gelişmeler sonucunda piyasa, düzenleyici kurumun daha fazla müdahalede bulunduğu bir yapıya bürünmüştür. Bu yazımızda, son yıllarda yargıya taşınmış olan elektrik piyasası düzenlemelerinden bazılarını inceledik. 

Kaynak Bazında Destekleme Mekanizması

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”), Mart 2022’de elektrik üretiminde kullanılan kaynak türüne göre düşük maliyetli üreticiden alınan bedelle yüksek maliyetli üreticinin desteklenmesi amacıyla Kaynak Bazında Destekleme Bedelinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar’ı (“Usul ve Esaslar”) yayımlamıştır. Düzenlemelerin ilk halinde ikili anlaşmalara konu miktarlar da destekleme bedelinin hesaplamasında dikkate alınırken sonrasında yapılan değişiklik ile sabit fiyatlı ikili anlaşmalar kaynak bazlı destekleme bedelinden muaf tutulmuştur. Muafiyet başvuruları sırasında, başvuranlardan Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (“EPİAŞ”) tarafından söz konusu sabit fiyatın nihai tüketiciye kadar uygulandığını gösteren belgelerin talep edilmesi, muafiyete ilişkin düzenlemenin sabit fiyatın nihai tüketiciye kadar devam etmesi şartını öngörüp öngörmediğine ilişkin tartışmalara neden olmuştur. Bunun üzerine EPDK, Usul ve Esaslar’da değişiklik yaparak EPİAŞ’ın uygulamasını mevzuatla uyumlu hale getirmek için “nihai tüketici” ifadesini eklemiştir. Bu uygulama ve mevzuat değişikliği ise çeşitli şirketler tarafından yargıya taşınmıştır.

Bu çerçevede açılan bir davada davacı, EPDK’nın hukuka aykırı tadili nedeniyle belirli bir dönem için kaynak bazlı destek mekanizması kapsamında adil bir ödeme alamadığını iddia etmiştir. Ankara 10. İdare Mahkemesi söz konusu iddiayı kabul etmiş ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte Usul ve Esaslar’ın ilgili maddesinde “nihai tüketici” ibaresinin yer almaması nedeniyle geçmişe etkili değişiklik yapılmasının hukuki güvenlik ve hukuki belirlilik ilkelerine aykırı olduğunu belirtmiştir.

EPDK, Ankara 10. İdare Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş ve düzenlemenin amacının yüksek maliyetli kaynaklara kaynak bazlı destekleme sağlayarak piyasadaki fiyatların aşırı yükselmesinin önüne geçip tüketiciyi korumak ve tüketiciler başta olmak üzere alıcı tarafın mağduriyetini önlemek olduğu ve ilgili maddeye “nihai tüketici” ibaresi eklenmese bile üretici ve tüketici arasındaki sabit fiyatlı anlaşmaların kaynak bazlı destekleme bedelinden muaf tutulmasının işin doğası gereği olduğu savunmuştur. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi, EPDK’nın Ankara 10. İdare Mahkemesi kararının yürütmesinin durdurulması yönündeki talebini kabul etmiş olup esas hakkında ise henüz bir karar vermemiştir

Lisanssız Elektrik Üretiminde Tüketim Fazlası Elektriğin Satışına Getirilen Kısıtlama

Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde 1 Ağustos 2022 tarihinde yapılan değişikliklerle, 12 Mayıs 2019 tarihinden sonra yapılan başvurular neticesinde bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu almaya hak kazanan kişilerin, ihtiyacının üzerinde satışa konu edilebilecek üretim miktarının ilişkili tüketim tesisinin toplam elektrik enerjisi tüketimini geçemeyeceği ve bu miktarın üzerinde sisteme verilen enerjinin Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’na bedelsiz katkı olarak dikkate alınacağı düzenlenmiştir. 

Bu düzenleme, tüketim fazlası elektriği satarak gelir elde etme beklentisiyle yatırım yapmış olan yatırımcılar ve özellikle sanayiciler tarafından eleştirilmiş, düzenlemenin geriye yönelik olarak uygulanmasının hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir. Bu hususta lisanssız üretim yapan çeşitli yatırımcılar tarafından söz konusu yönetmeliğin iptali istemiyle birçok dava açılmış fakat uyuşmazlıkların esası bakımından henüz bir karar çıkmamıştır.

Perakende Satış ve Dağıtım Tarifeleri

Perakende satış ve dağıtım tarifeleri sık sık uyuşmazlık konusu olmakla birlikte yargının ilgili tarifeleri EPDK’nin takdir yetkisi sınırları içinde görerek sınırlı bir inceleme yaptığı bilinmektedir. Nitekim Danıştay’ın yakın tarihte perakende satış ve dağıtım tarifeleri ile ilgili 9754 sayılı EPDK Kararına (“Karar”) karşı açılan dava kapsamında verdiği kararda da bu tutumunu koruduğu görülmektedir.

Davacı, Karar ile, ilgili hesaplama formülünde Kalite Faktörü adı altında bir çarpan varken Genel Kalite İndikatörü adı altında mükerrer bir çarpan eklenmesi nedeniyle Karar’ın tüketicinin mali yükünü artıracağını ileri sürmüş ve Karar’ın gerekçe gösterilmeden dava konusu maddede yer alan gider kalemlerinin tüketicilere yansıtılmasının hukuka aykırı olduğu, mali yükümlülük getiren düzenlemelerin kanun ile yapılması gerektiği ve hangi hizmetin karşılığı olarak ödeme yapıldığının ortaya konması gerektiği gibi gerekçelerle Karar’ın iptalini istemiştir.

Danıştay ise, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca EPDK’nın piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak elektriğin satışı ve dağıtımı için uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etme ve gerektiğinde ilgili lisans hükümleri doğrultusunda revize etme yetkisinin bulunduğunu ifade etmiştir. Bu doğrultuda, EPK’nın amacı gözetilerek, işlerin dışarıdan hizmet alınmadan şirket bünyesindeki personel ile yürütülmesini teşvik etme ve böylece işletme giderleri azaltılarak tüketicilere uzun vadede daha fazla fayda sağlama amacını taşıyan Karar’ın davaya konu hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varmıştır.

EPK Madde 16(1)(b) Kapsamında Uygulanan Yaptırımlar

Elektrik piyasasında yargıya taşınan konular bakımından bir kategoriyi de EPK Madde 16(1)(b) uyarınca mevzuat ve EPDK karar ve talimatlarına aykırılık gerekçesiyle uygulanan yaptırımlar oluşturmaktadır. Son yıllarda en çok uyuşmazlık konusu olan yaptırımlar aşağıdaki gibi gruplanmaktadır:

Ödeme ve Teminat Gösterme

Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği ve ilgili bağlantı ve sistem kullanım anlaşmaları hükümleri uyarınca sistem kullanıcılarının şebeke işletmecilerine sunmaları gereken teminatlar taraflar arasında uyuşmazlıklara konu olabilmektedir. EPDK, teminat sunma yükümlülüklerinin yerine getirilmemesini EPK Madde 16(1)(b) kapsamında değerlendirmektedir. Örneğin, temyiz yoluyla Danıştay’a götürülen bir uyuşmazlıkta, hakkında sistem kullanım anlaşmasından kaynaklanan teminatları dağıtım şirketine sunmaması nedeniyle işlem tesis edilen davacı şirket, EPDK işleminin iptali istemiyle dava açmış, Danıştay ise teminatın sunulmaması ve yapılan yazılı ihtara rağmen aykırılığın tekrar ettiği gerekçesiyle işlemi hukuka uygun bulan ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.

İlerleme Raporu Sunma

Üretim lisansı sahiplerinin, üretim tesisinin lisansa dercedilen tesis toplam kurulu gücünün tamamının kabulünün yapıldığı tarihe kadar, gerçekleştirilen faaliyetler hakkında her yıl EPDK’ya ilerleme raporu sunma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda tesis edilen idari işlemlere karşı açılan davalarda söz konusu raporların ne şekilde sunulduğunun da önem arz ettiği görülmektedir. Örneğin, Danıştay bir kararında, “İş İlerleme Durum Tablosu” şeklinde sunulmuş olan ilerleme raporlarının EPDK’ya istenilen formatta sunulmuş olması gerektiği gerekçesiyle, davacı hakkında tesis edilen idari işlemin iptali isteminin reddi kararını hukuka uygun bulmuştur.

Coğrafi Bilgi Sistemleri Hazırlama

Elektrik Dağıtım Sistemi Yönetmeliği’nde öngörülen, elektrik dağıtım şirketlerinin coğrafi bilgi sistemleri (“CBS”) hazırlama yükümlülüğü, Elektrik Dağıtım Sistemi Yönetmeliği yürürlüğe girmeden önce mülga Elektrik Piyasası Dağıtım Sistemi Düzenlemeye Esas Yatırım Harcamalarının Belirlenmesi ve Gerçekleşmesinin İzlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Geçici Madde 1’de düzenlenmekteydi. Mülga usul ve esasların yürürlükte olduğu dönemde EPDK, CBS hazırlama yükümlülüğüne aykırı hareket edenler hakkında EPK Madde 16(1)(b) kapsamında idari işlem tesis etmişti.

EPDK işleminin yargıya taşındığı bir davada Danıştay, mülga Geçici Madde 1 hükmünün kapsam ve nitelik açısından ayrıntılı bir düzenleme olmadığı değerlendirmesini yapmış, EPDK’nın, CBS kriter ve standartlarını davacı dağıtım şirketine ilk kez dava konusu işlemin tebliğ tarihinde bildirmiş olmasının hukuki belirlilik ve güvenlik ilkeleriyle bağdaşmayacağına hükmetmiştir. 2017 yılında ise Elektrik Dağıtım Şirketleri Tarafından Kurulan Coğrafi Bilgi Sistemlerinin İyileştirilmesine ve Standartlaştırılmasına Yönelik Usul ve Esaslar ile CBS’lere ilişkin asgari standartlar belirlenmiştir. 

EPDK Talimatlarına Uyma

EPK Madde 16(1)(b) ve Lisans Yönetmeliği Madde 29(3) uyarınca lisans sahiplerinin EPDK tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde verilen tüm talimatlara uyması gerekmektedir. Talimatlara aykırılık sebebiyle uygulanan yaptırımlar yargıya taşındığında, yargının talimatın ve aykırılığın somut olarak tespiti üzerinde durulduğu görülmektedir. Örneğin, Danıştay’ın 2019 tarihli bir kararına konu olan bir uyuşmazlıkta EPDK, 21 elektrik dağıtım şirketine bu şirketlerin internet sayfalarında yer alan bir tablonun aylık bazda düzenli olarak yayımlanması hususunda bir talimat vermiş, talimata uymayan davacı şirket hakkında ise idari para cezası kesmiştir.

Danıştay, idari para cezası uygulanabilmesi için, internet sayfası üzerinden yayımlanan bilgilerin hangi yönleriyle EPDK talimatlarıyla uyumlu olmadığının belirlenmesi ve ihtarı yapılan aykırılığın giderilip giderilmediğinin somut olarak tespit edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu doğrultuda Danıştay, yayımlanan bilgilerin EPDK talimatlarıyla uyumlu olduğunun belirtilmesine rağmen aksi yönde somut bir tespit yapılmadan işlem tesis edilmesinin hukukî belirlilik ve güvenlik ilkeleri ile bağdaşmadığından bahisle dava konusu işlemi hukuka aykırı bulmuştur. 

Depolamalı Tesislerin Ön Lisans Süreçlerine İlişkin Kararlar

Elektrik Piyasası Kanunu’nda (“EPK”) 5 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren değişikliklerle, elektrik depolama tesisi kurmayı taahhüt eden kişilere yarışmasız rüzgâr enerji santralleri ve güneş enerji santralleri kurma imkânı tanıyan düzenlemelerin uygulama ayağı bu sene de tartışma konusu olmaya devam etmiştir. Özellikle, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ne (“Lisans Yönetmeliği”) 19 Kasım 2022 tarihinde yapılan düzenlemeler eleştiri konusu olmuştur. Bir yanda değerlendirmeye alınan başvuruların “değerlendirmeye alınma sırasına göre” Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’ye (“TEİAŞ”) gönderileceği ve TEİAŞ’ın da bu sıraya uygun olarak bağlantı görüşü vereceği düzenlenmiştir. Diğer taraftan, bir geçici madde ile, lisansına müstakil depolama tesisi dercedilmesi uygun bulunan tedarik lisansı sahibi tüzel kişilere, söz konusu müstakil elektrik depolama tesislerine verilen olumlu bağlantı görüşlerinin bu önlisans başvuruları için de geçerli olması adına 19 Şubat 2023’e kadar önlisans başvurusunda bulunma imkanı tanınmıştır. Tedarik lisansı sahiplerine böyle bir hakkın verilmiş olması başlı başına bir eleştiri konusu olmuştur. Ayrıca, başvuru sahiplerinin bir kısmına uygun bağlantı görüşü verilmeyerek başvuruları reddedilirken başvuru tarihi daha sonra olan bazı başvuru sahiplerine ise aynı bölgede kapasite tahsis edildiği iddiaları gündeme gelmiştir. EPDK’nın bu doğrultuda verdiği kararlardan bazılarının muhatapları tarafından yargıya taşındığı bilinmekle birlikte, henüz bu konuda sektörün genelini etkileyecek nitelikte bir mahkeme kararı çıkmamıştır. 

Sonuç

Elektrik piyasası gibi hem sıkı düzenlemelere tabi hem de dinamik bir sektörde, sektörel düzenlemelerin zaman zaman yargıya taşınması kaçınılmazdır. Yargıya taşınan karar ve düzenlemelerde, ortak temalar olarak özellikle hukuki belirlilik, hukuk güvenliği, geriye yürümezlik konuları ön plana çıkmaktadır. Yargı mercilerininse, önlerine gelen uyuşmazlıklarda genel olarak EPDK’nın takdir yetkisini geniş yorumladığı ve müdahaleden kaçınma eğiliminde olduğu gözlemlenmektedir.

İletişim: